Yelken Kulübü olarak biz, denize spor, rekreasyon ve yaşam alanı olarak bakıyoruz; bir fosseptik veya çöplük olarak değil.
Türkiye’nin en eski kollektörlerinden biri 1960’ların başında Sinop’a yapılmıştı. Kentin İç Limana (güney limanına) dökülen tüm kanalları doğal akışlı bir kollektörle toplanmakta, plajların bulunduğu Bahçeler Semti tarafından ise bazı terfi istasyonları yardımıyla Şehir Kulübü’nün arkasındaki depoda toplanıp Cumhuriyet İlkokulu’nun kuzeyindeki kalelerin arasından “Arka Deniz”e deşarj edilmektedir. Bodrum ve Marmaris gibi Türkiye’nin önde gelen turistik merkezlerinde bile kollektörlerin yapımı ancak son 10 yıl içinde geçekleştirilebilmiştir. Belediye tarafından, ana terfi istasyonu, tasarruf amacıyla yılda yalnızca 2,5-3 ay çalıştırılmaktadır. Çalıştırılmadığı dönemlerde ise kanalizasyon suları tahliye kanalları ile İç Liman’a boşaltılmaktadır.
Turizm sezonunun ortasında, bazı terfi istasyonlarındaki arızalar veya elektrik kesintisi nedeniyle plajlara dahi deşarj yapılabilmektedir (Mobil Sitesi, Kumsal Tesisi, Yuvam Tesisi yakınındaki terfi istasyonunda olduğu gibi). Kanalizasyon sularının, Arka Deniz’e de dökülmeyecek şekilde kollektörlerle toplanıp, Çukurbağ tarafında yapılacak bir biyolojik arıtma sistemiyle arıtılması ve % 95-97 arıtma düzeyiyle, filitraj ve klorlama işleminden sonra, yazın ciddi susuzluk çekilen kentimizde bahçe sulama suyu olarak verilmesi mümkündür. Hiç olmazsa şimdilik yaz kış demeden sistemi sürekli çalıştırarak iç limana kanalizasyon akışı engellenebilir. Sporcularımız, tüm yıl boyu denizdeki çalışmalarına devam etmektedir. Kütüphane’nin hemen doğu tarafındaki ve Belediye Konservatuvarı’nın önündeki kanaldan denize verilen kanalizasyon suları, ciddi kirlilik yaratmakta ve sporcularımızın sağlığını tehdit etmektedir. Kanalizasyon sularının, ilerde denize arıtılarak deşarjı, Karadeniz'in kirlilik sorununun çözümünde küçük bir katkı olacaktır.
Kent yerleşim alanlarının Bostancılı-Akliman tarafına doğru genişlemesiyle, özellikle Sosyal Sigortalar Hastanesi, Yeni Cezaevi, Su Ürünleri Fakültesi gibi kuruluşların atık su sorunları, Akliman, Karagöl, Bostancılı Yalısı gibi sahilleri yakın gelecekte tehdit edecektir. Bu kuruluşların paket tip biyolojik arıtma sistemlerini kurması zorunlu hale getirilmelidir.